Türkiye’de her şehrin kendine göre bir güzelliği olduğunu söyleyebilirim. Fakat bazı şehirler vardır ki diğerlerine hiç benzemez. İşte Eskişehir de böyle bir yer. Türkiye’nin üniversite şehri olarak anılan, dolayısıyla yoğun genç nüfus barındıran bu şehir daha fazlasına da sahip. Şehri ikiye bölen Porsuk Çayı, günün her vaktinde canlı sokakları, Avrupai havası, Hititler’e kadar uzanan tarihi ile nostaljik bir deneyimin tadını çıkarmaya doyamayacağınız bir yer. Üstelik TCDD hızlı tren ile bu şehre ulaşım çok kolay. Bu sebeple, hafta sonu kaçamağını huzurlu ve neşeli olan bu kente yapmak isteyeceğiniz şahane bir Eskişehir gezi rehberi hazırladım. Şehre geldiğinizde kendi deneyimlerimle nerelere gidebileceğinizden ve ne yeme-içme önerilerimden bahsedeceğim.
Eskişehir’de Nerede Kalınır?
Eskişehir, bir gece kalmalı hafta sonu seyahati için ideal bir şehir. Her sene en az bir kere Eskişehir’e gitmek artık bir çok kişi için rutin bir seyahate dönüştü diyebilirim. Özellikle İstanbul’da yaşayanlar için Cumartesi sabah treniyle gidip pazar akşam treniyle dönüşün planlandığı dolu dolu 2 gün Eskişehir gezisi için ilk önce Eskişehir otellerinden birini seçmek gerekiyor.
Eskişehir’de her bütçeye göre otel seçeneği mevcut. Bir çok yer birbirine yürüme mesafesi olduğu için kalacağınız oteli de şehir merkezinde ayarlamanızı öneririm. Ben Eskişehir seyahatlerimde şehrin en iyi otellerinden biri olan The Merlot Hotel‘i tercih ediyorum. Tren istasyonuna yakın olmasından dolayı da trenden indikten 15 dakika sonra check-in yapabildim. Nezih bir bölgede, ağaçlı ve geniş bir yürüyüş caddesinden geçmek de ayrı bir keyifli. Otel odaları tertemiz. Genel olarak bu bölgede iş otelleri olduğu için alışveriş ve diğer olanaklarda kolay erişebilir durumda. Gönül rahatlığıyla kalabilirsiniz.
Eskişehir Gezilecek Yerler
Bolca yeşil alanı, sanata olan yakın ilgisi, tarihi ve keyifli gençleri ile sizlere pozitif bir çehre sunan Eskişehir’de gezilecek birçok yer var. Dolu dolu geçireceğiniz hafta sonu tatilinizin sonunda hem çok eğlenmiş hem de kültürel anlamda beslenmiş olacaksınız, benden söylemesi…
Odunpazarı
Eskişehir denince akla gelen ilk yerlerden olan Odunpazarı Mahallesi, şehrin ilk yerleşim alanı olması bir yana Osmanlı sivil mimarisinin izlerini taşıyan yapıları ile de göz dolduruyor. Ayrıca Odunpazarı’nın 2012 yılında UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer aldığını da eklemeliyim. Sokaklarında gezmeye başladığınızda enerjisini hemen ruhunuza yayan bu mahallede ziyaret edebileceğiniz çok sayıda müze de var; Cumhuriyet Tarihi Müzesi, Kurtuluş Müzesi, Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykel Müzesi…
Porsuk Çayı ve Adalar Bölgesi
Eskişehir’e gelmenin en güzel yönlerinden biri Porsuk Çayı’dır. Kentin en renkli manzarasına, yüksek sesli neşesine, gülümseyen yüzlerine burada rastlayabilirsiniz. Kendinize minik bir piknik sepeti hazırlayıp Porsuk Çayı’nın çimenlerinde keyifli vakit geçirebilirsiniz. Bunu tercih etmezseniz de bu çayın kenarındaki kafe, bar ve restoranlarda da oturabilirsiniz. Hele bir de mevsimlerden baharsa güzelliklere doyamazsınız. Yine de yetmez derseniz, Porsuk üzerinde Gondol seferine çıkarak keyfinize nostaljiyi de dahil etmeniz mümkün.
Sazova Parkı
Hafta sonu Eskişehir gezisinin bir gününü buraya ayırmak isteyeceğiniz kadar büyük ve keyifli bir alan olan Sazova, bilim, sanat ve kültür parkı olarak tasarlanmış. Eğer ilk kez gidecekseniz parkın içindeki ücretsiz gezi treni ile parkı turlayabilir, neyin nerede olduğunu öğrenebilirsiniz.
Parkın içinde yer alan Masal Şatosu, Sabancı Uzay Evi, Korsan Gemisi, Nuh’un Gemisi, Japon Bahçesi ve Eti Sualtı Müzesi’yle Disneyland’i aratmayan bu devasa alanda doğa yürüyüşleri yapabilir ya da bisiklet kiralayabilirsiniz. Dahası, eğer çocuklarınızla geldiyseniz siz gölet kenarında soluklanırken onların da Masal Şatosu’nun önünde bulunan çocuk parklarının tadını çıkarmalarını sağlayabilirsiniz. Yemyeşil manzarası ve tertemiz havası ile size huzurlu bir gün yaşatacak bu parkı görmeden dönmemenizi tavsiye ederim.
Çağdaş Cam Sanatları ve Eskişehir Kent Belleği Müzesi
2007 yılında açılan ve Türkiye’nin ilk cam müzesi olan Çağdaş Cam Sanatları Müzesi, Büyükşehir Belediyesi, Cam Dostları Grubu ve Anadolu Üniversitesi’nin işbirliği ile kurulmuş. İçerideki eserlerin sanata bakış açınızı etkileyeceğine hiç şüphe yok. Üstelik aynı binada bulunan Eskişehir Kent Belleği Müzesi’ni de ziyaret ederek bir taşla iki kuş vurabiliyorsunuz. Bu iki müze binasının içerisinde kente dair fotoğraflar görüp tarihi bilgiler edinebileceğiniz gibi, yerli yabancı sanatçıların eserlerini de görebilirsiniz.
Yılmaz Büyükerşen Balmumu Heykeller Müzesi
Dünyada balmumu heykel denince akla gelen Madame Tussauds Müzesi’ne karşı Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen’in kente kazandırdığı Balmumu Müzesi, yerli-yabancı çok sayıda heykele ev sahipliği yapıyor. Atatürk’ten Albert Einstein’a, Barış Manço’dan Kemal Sunal’a 160 ünlü ismin heykeline sahip olan müzede gezerken en eğlenceli aktivite ise elbette fotoğraf çekilmek. Müzede çoğu bölgede fotoğraf çekmek serbest olsa da bazı alanlarda çekim yapmak ücretli. Fakat burada ödeyeceğiniz ücretlerin tamamı kız çocukları ve engelli çocukların eğitimi için harcanıyor. Müzenin en büyük özelliği ve güzelliği ise heykellerin bir kısmının Yılmaz Büyükerşen’in elinden çıkmış olması. Dünyadaki müzeleri aratmayacak düzeyde olan heykellerle ülkemizin bu şahane müzesini görmeden geri dönmemenizi öneririm.
Devrim Arabası
Türkiye’de yapılan ilk ve tek yerli otomobilimiz Devrim Arabası’nı görmeniz için Tülomsaş Fabrikası’na gitmeniz gerekiyor. Her şeyiyle Eskişehir’de 4 buçuk ay gibi kısa bir sürede üretilen bu yerli ve milli arabanın yapımı 1961 yılında tamamlanıyor. Devrim Arabası her ne kadar seri üretime geçilmemiş olsa da ülkemiz için bir devrim niteliğinde olması ile değerini hep koruyacak görünüyor. Bu arabayı görmek için tek yapmanız gereken ise mesai saatleri içinde Tülomsaş Fabrikası’na kimliğinizi bırakıp ücretsiz bir şekilde içeri girmek.
Haller Gençlik Merkezi
Haller Gençlik Merkezi, şehrin merkezinde bulunuyor. Bu tarihi yapıyı kaybetmek istemeyen Eskişehir Büyükşehir Belesiyesi, tarihi Meyve ve Sebze Hali Binası’nın restore edilmesiyle kurulan Haller Gençlik Merkezi’nin içerisinde bar ve kafeler bulunduğu gibi çok sayıda hediyelik eşya dükkanı da var. Aynı zamanda içeride Şehir Tiyatroları’nın Tepebaşı Sahnesi, kitabevi, sergi salonu’nun bulunması ile Haller Gençlik Merkezi, tam bir kültür-sanat etkinlikleri yuvası. Özellikle öğrencilerin vakit geçirmek için tercih ettiği tarihi binada yemekler de oldukça uygun. Dahası, şehrin en ünlü muhallebicisi Mazlumlar’ın dükkanı da burada yer alıyor. Siz de ister yorgunluğunuzu atmak, ister kültür sanat etkinliklerinin tadını çıkarmak için bu tarihi binaya uğramadan geçmeyin.
Eskişehir’de Ne Yenir?
Böylesine her şeyin tadını çıkarasınız diye düzenlenmiş bir şehirde yemeklerin de bunlara eşlik etmesiyle Eskişehir bir kez daha farkını ortaya koyuyor. Öğrenci şehri olmasının da etkisiyle şehirde yeme içme fiyatları oldukça uygun. Üstelik aradığınız tüm lezzetleri de bulabiliyorsunuz. Dilerseniz hamburger, pizza, döner ve lahmacun seçeneklerini değerlendirebilir ya da şehre özgü yemekleri tadabilirsiniz. Her iki durumda da bütçenize uygun restoranlar var. Sizin için internette puanları iyi olan, daha önce deneyimlediğim ve beğendiğim önerilerimi aşağıda bulabilirsiniz.
Eğer Eskişehir’e günün ilk treni ile geliyorsanz hemen güzel bir kahvaltı yapmak için fiyatları da uygun olan Doyuran Kahvaltı Evi’ne uğrayıp mutlu bir başlangıç yapabilirsiniz. Hem ortamıyla hem de lezzetli menüsüyle Little Kitchen Eskişehir’de akşam yemeği için listenize eklemeniz gereken güzel bir mekan.
Kente özgü meşhur tatlara gelirsek, şehrin en lezzetli muhallesi için Haller Gençlik Merkezi’nde bulunan Mazlumlar’a uğramanız gerektiğinden bahsetmiştim. Bunun dışında boza içmek isterseniz uğrayacağınız yer Türkiye’nin en iyi bozacıları listesinde de olan Karakedi Bozacısı. Eskişehir’in meşhur tatlısı Met Helvası için ise önünden sıranın hiç eksik olmadığı Tanınmış Helvacı’ya uğramayı ihmal etmeyin. Yalnız bu küçük dükkan öğleden sonra 16:00 gibi kapanıyor, bu güzel lezzeti tatmak için çok gecikmeyin. Pazar günü de kapalı olabilir.
Eskişehir’de Fahrettin Usta’nın kebap yapma stilini görmeden yemek konusunda ne kadar çılgın bir deneyimim olabilir demeyin. Ütülü Balaban Kebap ya da Balaban Kebap olarak anılan meşhur lezzeti ile Fahrettin Usta, annesinden yadigar eski ütülerle ekmek ızgaradayken ve köfteleri ızgaradan alırken onlara ütü işlemi uyguluyor. Bu farklı kebap deneyimini kaçırmayın derim. Son olarak Eskişehir’de ne yenir dendiğinde cevap olarak mutlaka çibörek dendiğini duymuşsunuzdur. Odunpazarı’nda küçük ve sevimli bir dükkan olan Kırım Tatar Kültür Çibörek Evi bu lezzeti hakkıyla tadabilmeniz için harika bir yer.